BLOGGER OLMAK ISTIYORUM
Gel zaman git zaman internetin hayatımızın odak noktasına oturmasıyla ünlü olmanın en kolay yolu haline gelen sosyal medyanın ittirmesi, her insanın iç güdüsünde olan para kazanma dürtüsü ve çevresel faktörlerle insanlar sosyal maceralarına başlıyor. Bundan 10 sene önce facebookun sadece yazı yazma platformu olduğu günleri hatırlar böyle bir duygusallık yaşarım. Facebook yeni yeni popüler hale geliyordu, o zaman fotograf olarak sadece profil fotoğrafı bulunuyor ve sadece yazı yazılıyordu ben bol bol şiir yazardım. Sonra bir gece artık resimde yükleyebilir hale gelmiştik.
Kim derdi tüm güzellikleri aslında bir anda silip süpürecek bu sosyal medya maceraları diye, neden mi ? Düşünsene yediği elmanın çöpünün resmi çekenden, yediği, içtiği, gitti her anı tanımadığı insanlarla paylaşanlar var ve bu sizin kişisel, tek kişilik hayatınızın düzenini strese sokmaktan başka hiçbirşey yapmamakta aslında.
Unutmayalım ki kalalık insan ruhunda stres yaratan bir olgudur. Kalabalık mekanlar, çok eşyalı evler, kalalık çalışma ortamları, kalabalık telefon rehberi ... daha bir çok olğuyu sıralar gideriz saymaya kalksak. İşte tamda bu kalalıklığı her dakikamıza taşıyan akıllı telefonlarımız bize daha çok tanımadıpımız insanın hayatına dokunarak aslında daha fazla strese sokmaktan, daha fazla stres yaşamaktan başka birşey yapmazken bizlere bazı yanlış olgularda yüklüyor. Bunlar ne mi ?
Oyunculuk konusunda sıfır yetenekli yada diksiyonu aşırı kötü kolay yoldan ünlü olma ve para kazanmayı hedefleyen youtuberler, blogger olmaya heveslenip açtığı blog konusunda hiçbir bilgiye sahip olmayan ve onlara güvenen insanların hem boşa zaman hem boşa para harcamalarına sebep olan beceriksiz bloggerlar, edebi değeri sıfır hatta ergen bel altı kitapların yazıldıpı ve kitap raflarında edebi değeri yüksek kitaplardan daha çok satılan ayrıca popüler olduğu için çok daha Yüksek fiyatlara satılan kitaplar, mizah anlayılışı belaltı vurmaktan başka hiçbir meziyeti olmayan sinema filmleri gibi bi çok içi çürütülmüş kültürle bizi yüz yüze bırakıyor. Popüler kültür denilen bu yeni akım gün geçtikçe azılı bir kurt gibi içimizi kemirip dururken bizim tek yaptığımız şey twitter, facebook yada instagram gibi sosyal mecralarda sürekli anasayfayı yenile yapmak. Yararlı yayınlar olduğu kadar zararlı içerik üreticilerinin olduğunu unutup körpecik beyinlerimizin eline akıllı telefonları vererek insanı aptal makinayı akıllı yapmak bence insan oğlunun gelecek için yaptığı en büyük yanlışlıklardan biri.
Böyle bir ortamda hiçbir bilgi birikimi olmayan, sadece özendiği için bloggerlık yapmak istyeni tabiki de anlıyor ve tabii karşılıyorum çünkü bu çocuk abi ve ablalarından şunu görüyor, blogger olursa iki ürün fotoğrafı çeker bir sürü insan onu paylaşır ve beğenir sonra takipçi gelir sonrada bana bedava makyaj malzemesi yollarlar. Şimdi bu işe girmiş olan ve bunu asla düşünmediğini söyleyen olmasın çünkü böyle olmasa 2 bin kişiye ulaştıktan sonra profiline direk 'Reklam ve iş birliği için DM' yazmaz. Blogger olmak mı istiyorsun tabiki olabirsin önce dersine iyi çalış ve şunu unutma bloggerlık bir iş yada meslek dalı değil sadece bir hobidir ve hobisinden yeterli para kazanan çok az kişi vardır dünyada. Dersim ne ki dediğini duyar gibiyim. Dersin öncelikle ne üzerine yazmak istiyorsan o konuya çok iyi çalış ve bunu hayat felsefesi haline getir öncelikle. Makyaj ve güzellik alanında yorum yapacaksan önce makyajın tarihini öğren sonra markaları daha sonra zararlı ve zararsız içerikleri daha sonra cilt tipleri sonra kimin neye karşı alerjik reaksyon göterebileceğini yani bu bir hobi insan hobisinde cimri davranmamalı öğrenmeli daha çok öğrenmeli ve şunu unutma öğrenmenin yaşı ve sonu yoktur. Aynı şey moda, gezi, yemek, çocuk bakımı, fotoğrafçılık dalları içinde geçerli. Eğer tüm bu dediklerimi yapar, hayat felsefen haline getirir çeşitli olgularda kendi çapında deneyimlerinde olursa o zaman sen yararlı biş yapabilecek kapasiteye gelmiş olacak ve o zaman bir blogger olmuş olacaksın. Bu söylediklerim seni yıldırmasın aksine azimlendirsin çünkü seni öğrenmeye davet ediyorum.
Kim derdi tüm güzellikleri aslında bir anda silip süpürecek bu sosyal medya maceraları diye, neden mi ? Düşünsene yediği elmanın çöpünün resmi çekenden, yediği, içtiği, gitti her anı tanımadığı insanlarla paylaşanlar var ve bu sizin kişisel, tek kişilik hayatınızın düzenini strese sokmaktan başka hiçbirşey yapmamakta aslında.
Unutmayalım ki kalalık insan ruhunda stres yaratan bir olgudur. Kalabalık mekanlar, çok eşyalı evler, kalalık çalışma ortamları, kalabalık telefon rehberi ... daha bir çok olğuyu sıralar gideriz saymaya kalksak. İşte tamda bu kalalıklığı her dakikamıza taşıyan akıllı telefonlarımız bize daha çok tanımadıpımız insanın hayatına dokunarak aslında daha fazla strese sokmaktan, daha fazla stres yaşamaktan başka birşey yapmazken bizlere bazı yanlış olgularda yüklüyor. Bunlar ne mi ?
Oyunculuk konusunda sıfır yetenekli yada diksiyonu aşırı kötü kolay yoldan ünlü olma ve para kazanmayı hedefleyen youtuberler, blogger olmaya heveslenip açtığı blog konusunda hiçbir bilgiye sahip olmayan ve onlara güvenen insanların hem boşa zaman hem boşa para harcamalarına sebep olan beceriksiz bloggerlar, edebi değeri sıfır hatta ergen bel altı kitapların yazıldıpı ve kitap raflarında edebi değeri yüksek kitaplardan daha çok satılan ayrıca popüler olduğu için çok daha Yüksek fiyatlara satılan kitaplar, mizah anlayılışı belaltı vurmaktan başka hiçbir meziyeti olmayan sinema filmleri gibi bi çok içi çürütülmüş kültürle bizi yüz yüze bırakıyor. Popüler kültür denilen bu yeni akım gün geçtikçe azılı bir kurt gibi içimizi kemirip dururken bizim tek yaptığımız şey twitter, facebook yada instagram gibi sosyal mecralarda sürekli anasayfayı yenile yapmak. Yararlı yayınlar olduğu kadar zararlı içerik üreticilerinin olduğunu unutup körpecik beyinlerimizin eline akıllı telefonları vererek insanı aptal makinayı akıllı yapmak bence insan oğlunun gelecek için yaptığı en büyük yanlışlıklardan biri.
Böyle bir ortamda hiçbir bilgi birikimi olmayan, sadece özendiği için bloggerlık yapmak istyeni tabiki de anlıyor ve tabii karşılıyorum çünkü bu çocuk abi ve ablalarından şunu görüyor, blogger olursa iki ürün fotoğrafı çeker bir sürü insan onu paylaşır ve beğenir sonra takipçi gelir sonrada bana bedava makyaj malzemesi yollarlar. Şimdi bu işe girmiş olan ve bunu asla düşünmediğini söyleyen olmasın çünkü böyle olmasa 2 bin kişiye ulaştıktan sonra profiline direk 'Reklam ve iş birliği için DM' yazmaz. Blogger olmak mı istiyorsun tabiki olabirsin önce dersine iyi çalış ve şunu unutma bloggerlık bir iş yada meslek dalı değil sadece bir hobidir ve hobisinden yeterli para kazanan çok az kişi vardır dünyada. Dersim ne ki dediğini duyar gibiyim. Dersin öncelikle ne üzerine yazmak istiyorsan o konuya çok iyi çalış ve bunu hayat felsefesi haline getir öncelikle. Makyaj ve güzellik alanında yorum yapacaksan önce makyajın tarihini öğren sonra markaları daha sonra zararlı ve zararsız içerikleri daha sonra cilt tipleri sonra kimin neye karşı alerjik reaksyon göterebileceğini yani bu bir hobi insan hobisinde cimri davranmamalı öğrenmeli daha çok öğrenmeli ve şunu unutma öğrenmenin yaşı ve sonu yoktur. Aynı şey moda, gezi, yemek, çocuk bakımı, fotoğrafçılık dalları içinde geçerli. Eğer tüm bu dediklerimi yapar, hayat felsefen haline getirir çeşitli olgularda kendi çapında deneyimlerinde olursa o zaman sen yararlı biş yapabilecek kapasiteye gelmiş olacak ve o zaman bir blogger olmuş olacaksın. Bu söylediklerim seni yıldırmasın aksine azimlendirsin çünkü seni öğrenmeye davet ediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder